Zenginin parası
Para sadece güvenli limanları sevmez aynı zamanda karlı da olsun ister. Büyük servet sahipleri de bu sebeplerle paralarını çoğu zaman kendi ülkelerinde değil, dünyanın farklı ülkelerinde ve hatta adı sanı duyulmamış küçük ada devletlerinde tutarlar. Geçtiğimiz günlerde Boston Consulting Group’un (BCG) varlık yönetimi ile ilgili yaptığı araştırma bu paraların nerede olduğuna dair önemli ipuçları veriyor.
BVG’nin raporuna göre; özel finansal yatırımlar 2013 yılında önceki yıla göre yüzde 8,7 artarak 152 trilyon dolara yükselmiş bulunuyor. Rapora göre dünyada 16,3 milyon hane halkı milyoner olarak tanımlanıyor. Bir başka ifade ile toplam hane halkının yüzde 1,1’i milyoner statüsünden bulunuyor. ABD 7,1 milyon ile en fazla milyoner hane halkına sahip iken bu ülkeyi 2,4 milyon hane halkı ile Çin takip ediyor. Japonya ise sıralamada 1,2 milyoner hane halkı ile üçüncü sırada bulunuyor.
Off-shore hesaplarda 8,9 trilyon dolar var
Rapora göre; yatırımcıların yasal oturma izinlerinin bulunmadığı ülkelerdeki varlıklarını kapsayan off-shore varlıklar 8,9 trilyon dolara yükselmiş bulunuyor. Off-shore şeklindeki özel varlıkların toplam global özel finans varlıkları içerisindeki payının ise yüzde 5,9’a gerilediğini görüyoruz.
Yükselen yıldızlar: Singapur ve Hong Kong
İsviçre hala en popüler off-shore noktası. 2013 yılında bu ülkede bulunan off-shore varlıklarının miktarının 2,3 trilyon dolara ulaştığını görüyoruz. Ancak Asya-Pasifik bölgesinde varlık miktarı arttığından Singapur ve Hong Kong’un büyüme payı da artıyor. 2013 yılında bu ülkede bulunan off-shore varlıklarının global off-shore varlıkları içerisindeki payı yüzde 16 iken bu oranın 2018’in sonuna kadar yüzde 20 civarına yükselmesi bekleniyor.
1,4 trilyon dolar off-shore varlık bulunduran Asya’nın off-shore merkezlerini 1,2 trilyon dolar ile Panama ve Karayipler takip ediyor. Manş adaları ve İrlanda’nın başkenti Dublin 1,1 trilyon dolar ile dördüncü sırada yer alıyor. İngiltere ise 1 trilyon dolar ile off-shore varlıklara ev sahipliği yapan beşinci ülke.
BCG, çeşitlendirme, daha geniş çaplı bankacılık kapasitesi, özelleşmiş uzmanlar, yüksek kaliteli hizmet, ihtiyat ve yüksek ekonomik-politik seviye ile uyuma önem vermeye devam edeceğinden off-shore varlıklarının “geçerliliğini” devam ettireceğini belirtiyor. Ancak kurum off-shore varlık yönetimlerinin başta ABD ve Batı Avrupa’daki vergi otoritelerinden kaynaklanan ağır ve artan baskı altında olduğuna da dikkat çekiyor.
Kaynak: The Wall Street Journal Türkiye