Ve Yahoo açıkladı…
Her geçen gün, bilgi daha da değerlenirken, bilgi güvenliğini sağlamak da bir o kadar yorucu ve zor bir hale geliyor. Son yıllarda yaşayan skandallar bunun en iyi örneği. Bu defa ilginç bir haber de Yahoo’dan geldi.
Bilgi her geçen gün altın kadar değerleniyor. Değerli olanı da korumak zor zanaat. Bilgiye erişmek için herkes birbiriyle yarışırken ortaya güvenlikle ilgili ciddi sorunlar da çıkıyor. İndeks tarafından hazırlanan Bilgi Güvenliği dosyasında bu konu enine boyuna ele alınmıştı. Geçtiğimiz hafta Yahoo’nun yaptığı bir açıklama bilginin ne kadar değerli ve bilgi güvenliğinin de ne kadar hassas bir konu olduğunun altını bir kez daha çiziyor. Yahoo’nun açıklamasına göre ABD Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) Yahoo’dan bir yıl içinde yaklaşık 40 bin kullanıcı hesabından şahsi bilgi almak istedi. Benzer taleplerle karşılaşan Microsoft, Facebook, LinkedIn ve Google’ın da içinde bulunduğu bilişim devleri arasında Amerikan istihbaratının en yoğun biçimde Yahoo’ya yöneldiği biliniyor.
Mahremiyeti korumak neredeyse imkansız
Tüm dünyanın tanıdığı eski Amerikalı istihbaratçı Edward Snowden tarafından basına sızdırılan ve Washington Post gazetesinde yayımlanan gizli belgeleri hatırlamakta yarar var: Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA ve İngiltere’deki müdahili GCHQ, Google ve Yahoo’nun veri merkezleri arasındaki iletişim bağlantılarına gizlice sızarak bilgiler kaydetmişti.
Şeffaflık raporları artık fazla bir şey ifade etmiyor. Çünkü artık günümüzde hükümetler teknoloji şirketleriyle işbirliğine gitmektense arka kapıları kullanmayı tercih ediyor.
Dünyada bunlar olurken bilginin güvenliğini sağlamak ne kadar mümkün? Bu soruya farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak isterseniz Medya İlişkileri Eğitimleri Kütüphanesi’nde Referans Kaynaklar bölümünde yer alan Bilgi Güvenliği özel dosyasını yeniden incelemenizde yarar var.