Tüketmeyenler cumhuriyeti
Türkiye’de 2001 yılında 2 bin 500 dolar olan kişi başına düşen milli gelir, 2012’de 10 bin doları aştı. Buna rağmen özellikle belirli kategorilerde tüketime hiç katılmayan önemli bir kitle var. TGI Türkiye’nin incelediği 30 kategorinin 22’sinde de bu durum net şekilde görülüyor. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre kahve makinesi olmayanların oranı yüzde 93,6 iken bilgisayarı ve bulaşık makinesi olmayan hanelerin oranı yüzde 54,3. Ruj kullanmayan kadınların oranı yüzde 59,2. Deodorant kullanmayan erkeklerin oranı ise yüzde 53,8. Bu rakamlar, beyaz eşyadan elektroniğe, kişisel bakımdan teknolojiye tüketmeyenlerin müthiş potansiyeline işaret ediyor. En önemlisi şirketlerin radarına “tüketmeyen” kitlenin girmesine neden oluyor.
Aslında rakamlar oldukça çarpıcı… TGI Türkiye’nin yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de hala 15 yaş üstü kent nüfusuna dahil olup da tüketime katılmayan önemli bir kesim var. Örneğin kahve makinesi olmayanların oranı yüzde 93,6. Bilgisayarı ve bulaşık makinesi olmayan hanelerin oranı yüzde 54,3. Ruj kullanmayan kadınların oranı ise yüzde 59,2. Bu rakamlar beyaz eşyadan elektroniğe, kişisel bakımdan teknolojiye “tüketmeyenlerin” büyük potansiyelini gözler önüne seriyor. İş dünyası da bu görüşte.
Dayanıklı tüketim ürünlerinde ve küçük ev aletlerinde son 11 yılda tüketmeyenlerin oranı pek çok kategoride düştü. Örneğin evinde TV’si olmayanların oranı yüzde 1,8’den 1,4’e, derin donduruculu buzdolabı olmayanların oranı yüzde 69,8’den yüzde 62,1’e geriledi. Yine mikrodalga fırını olmayanların oranı yüzde 91 iken yüzde 86’ya, bulaşık makinesi olmayanların oranı yüzde 77 iken yüzde 54,3’e, mikseri olmayanların oranı yüzde 74,1’ken yüzde 68,9’a geriledi. Diğer mutfak eşyalarında da benzer bir gerileme yaşandı. Uzmanlar yine de burada da gidilecek çok yol olduğu ve tüketmeyen kitlenin potansiyeline dikkat çekiyor.