Sır saklayabilir misin?
Fikri mülkiyet haklarını korumanın en kolay yollarından biri olan patent bile bazı şirketler için yeterli gelmiyor. Patent ile birlikte fikirlerin çalınmaya daha müsait olduğunu düşünen şirketler, yenilikçi fikirlerini içerde tutmayı tercih ediyorlar.
Patente güvenmeyip fikirlerini şirket içinde gizli tutma yoluna gidenlerin izlediği bu yolun çok da kusursuz olduğu söylenemez. Bu sistemin en büyük düşmanı ise kurnazlığıyla bilinen hackerlar. IT güvenlik uzmanı Mandiant şirketinin hazırladığı raporda Çinli bir firmanın binlerce hackerı sadece yabancıların sırlarını çalması için istihdam ettiğinin tespit edilmiş olması birçok şeyi anlatmaya yetiyor…
Bir şirketin ne kadar ticari sır sakladığını ya da bu bilgilerin ne kadar değerli olduğunu bilmek kolay değil. Fakat müşteri listeleri gibi operasyonel bilgilerin dışındaki birçok şey ticari sır niteliği taşıyabilir. Bu bilgilerin ise ya patent ile ya da firmanın kendi ürettiği yollarla korunması gerekiyor. Örneğin Coca-Cola gizli formülünü patent altına almasaydı uzun zaman önce bu haklarını kaybetmiş olacaktı ve gizli formülün bir büyüsü de kalmayacaktı. Bazı firmalar patentin sağladığı yasal güvenceyi yeterli bulmuyor. Bunlardan biri de uzay roketleri geliştiren SpaceX . Şirket, yabancı uzay ajanslarının fikirlerinden esinlenerek bir şeyler aşıracağını düşündüğü için patent teknolojilerine karşı çıkıyor.
Bir başka sorun ise birçok şirketin sırlarının dışarıya sızdığından hiç haberi olmaması!
Amerika’da tam 16 yıldır ticari sır hırsızlığı federal suç olarak kabul ediliyor. Ekonomik Casusluk Yasası’nın (EEA) yürürlüğe girmesi ile başlayan bu uygulama son yıllarda Çinlileri hedef tahtası haline getirmiş bulunuyor. EEA’nın yaptığı açıklamalar 2008 yılından bu yana ortaya çıkan vakaların % 44’ünün bir şekilde Çinliler ile ilgili olduğunu gösteriyor. EEA’nın elinde askeri uçak ve uzay mekikleri ile ilgili sırları çalanlardan tutun da GM, Dow Kimya, Motorola ve DuPont gibi firmaların bilgilerini sızdıranlara kadar uzayan geniş bir liste bulunuyor. Ancak Çin hükümeti bu iddiaları şiddetle reddediyor ve kendi firmalarının daha fazla mağdur olduğunu belirtiyor. Çinlileri haklı çıkaracak türden birçok araştırma sonucu var. Bunlardan biri de Bilişim Teknolojileri firması McAfee tarafından 2010 yılında yapılmış bulunuyor. Söz konusu araştırma; en çok fikri mülkiyet hırsızlığına uğrayanların, ortalama 7.2 milyon dolar ile Çinli firmalar olduğunu gösteriyor.
Ticari sır hırsızlığında içerdiklerden öğrenilen bilgiler önemli bir yer teşkil ediyor. Mobil telefonlarıyla ya da email ve flaş disklerle özel bilgilere erişilmesine izin verilen çalışanlar ya da yüklenici firma personeli bu tür sızdırmalarda başrol oynuyor. McAfee’nin yaptığı bir anket de bunu doğruluyor.
Amerikan patent ofisi, bu tür hırsızlıkları önlemek için yeni bir formül üzerinde çalışıyor. Buna göre; ekonomik hassasiyeti yüksek patentler için üç yıl kadar gizlilik süresi öngörülüyor. İş dünyasının beklentilerini tam olarak karşılamayan bu formül, yasal düzenleme ve cezaların artırılması yönündeki taleplerin önünü kesmemişe benziyor. Kısa bir süre önce Goldman Sachs’ın ticari yazılım kaynak kodunu kopyalayan bir Rus programcının serbest kalmasından sonra Kongre’nin EEA ihlalleri ile ilgili cezaları artırması, bu tartışmanın daha uzun süre devam edeceğini gösteriyor…
Kaynak: The Economist