Kadın ve çocuk haklarına neler oluyor?
“Cinsel İstismar Düzenlemesi” kapsamında, cinsel istismara uğrayan kişinin “suçlu” ile evlenmesi durumunda, istismarcıyı suçundan muaf kılan önerge, geçtiğimiz hafta hükümet partisinin oyları ile kabul edilmişti. Tepkiler çığ gibi büyüdü ve teklif komisyona geri çekildi. Hükümet ise ilk tepkilere karşılık konunun çarpıtıldığı açıklamasını yapmıştı. Kadına şiddet ve cinsel istismar, Türkiye’nin gündeminden düşemeyen en can yakıcı konulardan biri. Önümüzdeki günlerde sosyal medyada, basında göreceğiz; “Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla bu konu daha da alevlenecek, utanç verici rakamlar birbiri ardına sıralanacak.
Bu korkunç şiddetin sonra erdirilmesi, en azından azaltılması için farkındalık yaratmak üzere Birleşmiş Milletler 1999 yılında 25 Kasım tarihini, Dünya Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan etmişti. Ancak o yıldan bu yana tabloda bir iyileşmeden söz etmek imkansız. Türkiye’de, 14 Ocak’ta hayata geçirilen Boşanmaları Araştırma Komisyonu’nun 6 Mayıs 2016 tarihinde yayımladığı taslak rapor, istismarla mücadelede ve farkındalık yaratmada ülke olarak pek de yol alamadığımızı gösteriyordu. “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla 14 Ocak 2016’da kurulan Boşanmaları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı ve KAZETE’nin kamuoyuna 6 Mayıs 2016’da açıkladığı taslak rapor, kadın ve çocuk haklarını budamaya yönelik hükümlerle dolu denebilir:
KA.DER (Kadın Adayları Destekleme Derneği) yayınlanan taslak rapora karşı duruşunu yayınladığı bir basın bülteniyle pekiştirdi. Beraberinde EŞİTİZ -Eşitlik İzleme Kadın Grubu platformu da bir basın bildirisiyle muhalif tavrını ortaya koydu. Kadın ve çocukların kazanılmış haklarını örseleyen taslak rapora karşı, EŞİTİZ platformunun ortaya koyduğu argümanlar dikkat çekici.
Platformun basın bildirisinde yer alan argümanlara göre, eğer bu rapor geçerse;
– Çocuklar kendilerini istismar eden/kendilerine tecavüz edenlerle zorla evlendirilecekler
– Evlilik yaşı 15’in altına düşecek
– Hadım uygulanmaya başlanacak.
– Hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında ara buluculuk ve uzlaşma uygulanmasına başlanacak.
– Şiddete maruz kalan kadınlar mesai saatlerinde karakollara başvuramayacak
– Koruma kararları için delil veya belge aranacak, tedbir süresi kısaltılacak.
– Aile hukukuyla ilgili tüm duruşmalar gizli yapılacak.
– Boşanma davasının 3 yıllık ret süresinden faydalanan kadınların süresi 1 yıla düşecek.
– Kadının nafaka hakkı süreye bağlanacak.
– Mal paylaşımında dava açma süresinin azaltılacak.
– Eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı %50 pay verilmeyecek.
– Danışmanlık hizmeti ise dini temele oturtulacak .
İçerik Fabrikası yazarı Dilem Cengiz Ay ise kaleme aldığı Kadına Şiddet ve 25 Kasım başlıklı yazıda şu çarpıcı ifadeye yer veriyor: “Siz bu satırları okurken muhtemelen dünyanın başka noktalarında birçok kadın, erkek şiddetine maruz kalarak ölümle pençeleşiyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü işte bu yüzden var!” Yazının devamı için lütfen tıklayın.