HR – İK & Personel Seçme Yerleştirme…
Merhaba sevgili dostlarım,
Yeni yılda iş dünyamızda “İnsan” faktörünün, özellikle çalışan memnuniyeti / işveren markası yönünden çok daha fazla ön plana çıkacağı düşüncesiyle böyle bir yazı yazmaya karar verdim.
Bu nedenle ilgileriniz ve birlikteliğimiz için teşekkürlerimi sunuyor ve de iyi seneler diliyorum.
Umarım beğenirsiniz!..
HR / Human Resources… Türkçesi; İK / İnsan Kaynakları…
Personel Seçme Yerleştirme’de; nedense HR daha çok kullanılıyor! Sebebi mi? Bilmiyorum J
Neyse!..
Sizlerinde çok iyi bildiği gibi “İK / İnsan Kaynakları Yönetimi” dediğimiz zaman birçok yerde karşımıza çıkan tanımlar arasında; “Herhangi bir kurum veya şirketteki insan ögesinin, iç ve dış ihtiyaçlar çerçevesinde hedeflere uygun olarak seçilmesi, departmanların oluşturulması, çalışanların eğitilip geliştirilmesi, yeniden yapılanma da dahil kariyer planlarının yönetilmesi ve performanslarının değerlendirilmesine ilişkin tüm çalışmalardır.” şeklindeki açıklama, konunun insan faktörü yönünden önemini ortaya koymakta!
Kısaca; stratejik planlamadan motivasyona, oryantasyondan görev tanımlarının yapılmasına, ergonomi (Çalışma ortamlarının, yani fiziksel çevrenin; işin akışına ve çalışanlara uygun hale getirilmesi) den – tüm personel ile ilgili her türlü özlük işlemlerinin, iş kanunları çerçevesinde organize edilmesine kadar – bir şirketin veya kurumun çalışanları ile akla gelebilecek her şey, proje bazlı bordrolama da dahil, insan kaynakları yönetiminin alanına girmekte ve tüm bu uygulamalar, “İK / İnsan Kaynakları Yöneticileri”nin sorumluluğu altında sürdürülmektedir.
Yazının başlığından da anlaşıldığı gibi, diğer İK fonksiyonlarından öte, bu yazımda “Personel Seçme Yerleştirme” üzerinde durmak istiyorum.
Personel seçme ve yerleştirme süreci; herhangi bir şirket veya kurum için, ileriye dönük plan ve programlar dahilinde, insan kaynakları stratejisi ile belirlenen, ya da herhangi bir sebeple kendiliğinden meydana gelen, mavi veya beyaz yaka çalışan açıklarının giderilmesi amacıyla, varsa kurum içinden – yoksa kurum dışından – o pozisyona uygun olan personelin bulunması, seçilmesi, yerleştirilmesi ve oryantasyon programlarına (Bilgilendirme + İlgilenme + Alıştırma + Yönlendirme + Vs) tabi tutulmasıdır.
Şirketinize veya kurumunuza özel durumlar hariç, bu süreçteki standart aşamalar ise;
(Özel durumlardan kastım, özellikle 2. ve 3. kuşak yönetimindeki Aile Şirketleri için geçerli J)
*) Aranan nitelikler çerçevesinde, personel ihtiyacının çeşitli yollarla duyurulması…
*) Başvuran adayların Cv lerinin incelenmesi…
*) Uygun olanların daveti ve başvuru formlarının doldurtulması…
*) Gerekiyorsa sınav veya kişilik testlerinin uygulaması…
*) Belirlenen adaylar ile özel mülakatların yapılması…
*) Uygun adayların referanslarının incelemesi…
*) Gerekiyorsa sağlık raporlarının talep edilmesi…
*) İşe alım kararı ve özlük dosyalarının düzenlenmesi…
*) İşe kabul ve yerleştirme…
*) Oryantasyon ve gereken kurumsal eğitimler…
*) Ekip çalışmasına yatkınlık ve kariyer planlama…
*) Organizasyon şemasına göre görev tanımları ve beklentiler… şeklindedir!..
Bu sıralama kesinlikle değiştirilemez nitelikte değil tabiki. Personel seçme ve yerleştirmede kurum içi kaynaklardan yararlanıldığı durumlarda veya yukarıda bahsettiğim şekildeki, özel Aile Şirketlerinde, bu aşamaların hepsi – her zaman – uygulanmamakta!
Aynı durum; kurum dışından sağlanacak çok üst düzey yöneticiler içinde geçerli!..
Şimdi de konuya dijital açıdan yaklaşarak, İnsan kaynakları yönetiminde ve personel seçme yerleştirmede yaşanan değişimlerden bahsetmek istiyorum.
Artık günümüzde iş hayatımızı şekillendiren detayların başında; teknolojik gelişmeler ışığında dijitalleşen ve değişen çalışma ortamına uyum sağlamak gelmekte. Bilgi teknolojileri ve dijital uygulamalar, şirketlerin veya kurumların; fark yaratmaktan çok, sürdürebilirliklerini sağlamak adına da kullandığı araçlar, haline gelmeye başladı.
Özellikle insan kaynakları süreçlerine yatırım yapan şirketlerde; üst yönetimin desteği, IT ve İK departmanlarının işbirliği, geleneksel ve dijital kanalların uyumlu hale gelmesi ile verilerin etkin kullanımı, insan kaynakları çözümlerinin kullanımına ve bunun yaygınlaştırılmasına dair çabalar, her geçen gün daha da artıyor.
Aslında konunun uzmanlarından Sn. Aydan Çağ Aydın’ın Linkedin’deki bir yazında da belirttiği gibi “Günümüzde İnsan Kaynakları Uzmanları’nın, sadece / seçme ve yerleştirme süreçlerinde dijitali kullanmaları beklenmiyor. Bununla birlikte çalışanların yönetiminde ve gelişiminde de dijital dünyanın imkanlarından faydalanmaları bekleniyor. Tüm iş süreçleri hızlı bir dönüşüm içerisindeyken, İK’dan da bu dönüşüme hızlıca adapte olmaları bekleniyor. Dolayısıyla bir an önce İK Departmanları süreçlerini dijital ortamlara aktarıp – oradan işleyiş gerçekleştirilmeli. Çünkü geleceğin İK’sında artık mobil uygulamaları ve robotik teknolojileri görebiliyoruz!
Özelikle iş süreçlerinin mobilleşmesi ile birlikte; dokümantasyon, etkinlik ve anket yönetimi + iç iletişim + çalışan memnuniyeti gibi çalışmalarda, daha da efektif sonuçlara ulaşılabiliyoruz!
Yapay zekanın ve robotik teknolojilerin, insan kaynakları departmanına otomasyonu ile birlikte, chat bot yazılımlar da iş hayatımıza girmeye başladı. Seçme ve yerleştirme + iç ve dış iletişim + kurumsal eğitimler + oryantasyon gibi iş süreçlerinde; daha az işgücü ile birlikte daha hızlı, daha verimli ve neredeyse hatasız sonuçlara ulaşabileceğiz…” şeklindeki detaylı açıklamalara, katılmamak mümkün değil!..
Aslında, normal şartlarda veya proje bazlı çok personel tedarikinin söz konusu olduğu şirket veya kurumlarda; İK departmanının yükünü azaltmak + zaman ve maliyetten tasarruf etmek için, Özel İstihdam Kuruluşlarından veya İnsan Kaynakları Danışmanlık Şirketlerinden de, hizmet almak tercih edilebilir. Ki tavsiyedir! J
Bu tür şirketler genellikle şirketinizi tanıyarak ve ihtiyaçlarınızı analiz ederek işe başlarlar. Kurum kültürünüze ve hedeflerinize en uygun olan adayları sizlere yönlendirirler!..
Evet değerli dostlarım…
İş hayatımız; beyaz ve gri yaka personel seçme yerleştirmede de, hızlı bir değişim yaşıyor!
Teknolojinin hayatımızdaki yerinin artmasıyla birlikte iş yapış şekillerimiz de değişiyor. Son dönemlerde; artık bordrolu çalışma yerine daha esnek çalışma modellerini de içeren, serbest çalışma stillerini daha sık görmeye başladık. Sözleşmeli ve serbest çalışanlar; evde / sokakta – otururken / dolaşırken, mobile çalışabilme becerilerini daha rahat sergileyebiliyor. Bu konuya örnek olarak Crossover Türkiye gibi kuruluşlar, çalışma hayatımızın dijital dönüşümden nasıl etkilendiğini, uluslararası uzaktan çalışma modelinin ne gibi teknolojilerle desteklendiğini ve de yakın gelecekte, bizi ne gibi yeniliklerin beklediğini birçok yerde sergiliyor!..
Uluslararası yetenek yönetimine özgü, beyin avcısı kuruluşlarda ayrı bir konu tabiki! J
Daha mutlu bir gelecek için, yeni yılda her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle…
Sevgi ve saygılarımla
Ali Rıza DEĞER