Çağa yön veren kavram: içerik
İletişim çağında geleceğe yön vermenin, toplumları şekillendirmenin ve bugünkünden daha kusursuz bir dünya yaratmanın yolu “içerik”ten geçiyor.
Çağımız iletişim çağı. Baş döndürücü bir hızla gelişen bu çağda kaliteli, özgür, güncel, hedef kitlenin özelliklerine göre kurgulanmış içerik ise geleceğin iletişimine yön verecek yegâne araç olarak nitelendiriliyor.
- 19. ve 20. yüzyılın ekonomisini sanayi şekillendiriyordu. Çağın ihtiyaç ve beklentileri çerçevesinde toplum dinamikleri ve ekonomisini bilgiye dayalı bir gelişim gösteriyor. Bilgi toplumunda, üretim ve ekonominin merkezinde ise bilişim teknolojileri yer alıyor. Bilişim teknolojilerinde kısa süre içinde yaşanan gelişmeler sonucunda bilgi, rahatça el değiştiren, kolayca alınıp satılabilen birer ürün haline geldi. İşte bu olgu, bizi teknolojinin içerik olmadan sadece bir taşıyıcı araç olduğu gerçeğine götürüyor.
Günümüzde geleneksel kitle iletişim araçlarının yerini dijital medya alıyor. Dijital medyada ise üstten belirlenen bir içerik yerine herkes kendi içeriğini ve hatta hedef kitlesini yaratabiliyor. Hal böyle olunca da içeriğin kalitesi, özgünlüğü ve hedef kitleye uygunluğu en önemli kriter haline geliyor. Bilgiye erişimin bu kadar kolay ve ekonomiyle yakın ilişkili hale geldiği yeni çağda bilginin tüketicileri için “Benim faydalanabileceğim içerik nedir”, “Doğru ve işime yarayan bilgiyi nereden edinebilirim?”, “Bunu nasıl kullanabilirim?” soruları dijital literatürün can alıcı noktasını oluşturuyor.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplumun yapısı ve kurumları bilgiyi hızla tüketme eğilimi içerisinde. Geleceğin dünyası nasıl olacak? sorusunun yanıtı bu veriler çerçevesinde şekilleniyor. Yanıtı oluşturan anahtar kelime ise “İçerik İletişimi. Çünkü fiber optik kablolarla ışık hızında taşınan bilgi, toplumsal veya bireysel düzeyde ihtiyaçları karşıladığı ölçüde “içerik” olarak değer kazanıyor.