2030’a doğru…
Ülkeler arası ihracat, ithalat ve ticari dengelerin analiz edildiği HSBC Küresel Bağlantılar Raporu’na göre, Türkiye’nin durgun ekonomiden çıkarak rekabetçi güce kavuşması, bilişim teknolojileri ve Ar- Ge’ye yatırım yapmasıyla gerçekleşebilir.
HSBC’nin dünya ekonomisine dair tahmin ve analizleri baz alınarak hazırladığı HSBC Küresel Bağlantılar Raporu’nda; Türkiye’nin, GSYİH’den yalnızca yüzde 1 pay ayırdığı Ar-Ge yatırımlarını artırmasının, 2030 yılına kadar ihracattaki toplam büyümeye katkısının yüzde 10’un üzerinde olacağı öngörülüyor. HSBC’ye göre gelişmekte olan ülkelere karşı oluşan olumsuz bakış Türkiye’yi de etkileyecek ancak TL’de yaşanan keskin düşüş rekabet gücünü artıracak.
Ortadoğu ve Asya öne çıkacak
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 ülke için hazırlanan raporda yer alan güncel Dış Ticaret Güven Endeksi verisine göre, dış ticarette koşulların gelecek 6 ayda iyiye gideceği hatırlatılırken, bu iyileşmenin biraz daha düşük bir hızla gerçekleşmesinin beklendiği belirtiliyor.
Raporda ayrıca Türkiye’nin coğrafi konumunun, Ortadoğu ve Asya ülkeleriyle güçlü ticaret bağlantılarının orta vadede ihracatını artırmasında önemli bir temel oluşturduğu, Türkiye imalat mallarının Avrupa’daki rakiplerinin nispeten gerisinde kaldığı ancak yüksek teknolojili malları ithal ederek Avrupa’daki rekabette avantaj kazanabileceği ifade ediliyor. 2030 yılına kadar makina ve ulaşım ekipmanı ihracatı toplam ihracattaki artışın yaklaşık üçte birini sağlayacak.
Türkiye son dönemde Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini artırmış olsa da ticaretin büyük bir kısmı halen Avrupa ülkeleriyle yapılıyor. Avrupa ekonomisinin umut verici toparlanması ve TL’nin değer kaybı gibi etkenler de birleşince Türk ihracatçıların, önümüzdeki yıllarda iş hacimlerini artırması bekleniyor.
Ayrıca Türkiye’deki yabancı yatırımda en büyük paya sahip olan Avrupalı şirketlerin ülkedeki güçlü varlığı teknoloji bilgisinin yayılmasına da katkı sağlayacak. Türk şirketleri sanayileşmiş ülkelerden bu yolla teknoloji transferinden yararlanabilecek. (Milliyet)